Blogun Sana Diyor ki :

KEŞFETMENİN GÜCÜ SENİNLE OLSUN!

Mutluluk Butonu

Merhaba arkadaşlar
Normalde insanları motive eden taraflarda olurdum ama son zamanlarda kendimi bile motive etmekte zorlanıyorum ; malum kötü olaylar , kötü zamanlar …
Şimdi sizlere bu kötü zamanlarda nasıl motive olabileceğimizi basitçe bir taktikle anlatmaya / önermeye çalışacağım ; dilim döndüğünce….
Yazıyı okumanız yaklaşık 2 dakika sürecek ; çok abuk subuk bir konuyu seçtim sizlere sunmak için ;
‘ keşfetmenize bırakıyorum’



Şimdiiii  hazırsanız başlayalım yazımız aynı zamanda interaktivite içerdiğinden zaman zaman durup uygulamalar yapacağız.İlk olarak sizden gözlerinizi 5 saniyeliğine kapamanızı ve bir buton hayal etmenizi isteyeceğim ; evet evet tam da ondan kocaman , kırmızı olandan …
Şimdi açın gözlerinizi , sahiplenin o butonu , yazı boyunca hiç bırakmayın ;)
Herkes elindeki butonların  ne işe yaradığını soruyordur muhtemelen ki ben onlara mutluluk  butonu diyeceğim yazım boyunca ; keşke imkan olsaydı da buton yaptırabilseydim sizlere ama hayal edip  aynı işlevi sağlayabileceğimize inanıyorum .
Evet , peki nedir bu  mutluluk butonu; adından da anlaşılacağı gibi basınca mutluluğu sağlayan şey . o yüzden eğer mutlu olmak istiyorsanız ; lütfen butona basmayı unutmayınız. Ha işe yaramazsa; biliyorsunuz bazen teknik arızalar yaşanabiliyor lütfen butona basmaya devam ediniz J Mutlaka çalışacaktır.

Çalışacağını nerden biliyorum kısmına gelelim .
Çalışacağını biliyorum çünkü günlük hayatımızdaki birçok butonla benzer çalışma mantığına sahip.
İster inanın ister inanmayın tüm teknolojik araçların tek bir amacı var sizi mutlu etmek , bazıları bunu gerçek çözümlerle sağlarken bazıları sizi kandırarak bunu yapar.
Şimdi bu sunumu okumaya  devam etmek için lütfen mutluluk butonlarına basmaya devam edin J
(Dıt sesi sesi çalar)

Evvet örneklerimize başlayalım :
Her ne kadar merdivenleri çok sevsem ve mümkün olduğunca yürüsem de asansör teknolojisine de  karşı değilim ; benim derdim asansördeki düğmelerle .
Kendisine bastıktan sonra asansörün kendinize gelmesini hızlandıramayan asansör düğmesinden bahsetmiyorum,  asansöre bindikten sonra kapıların kapanmasını sağlayamayan asansör düğmesinden bahsediyorum.
Asansöre  biniyorsunuz sonra kapı kapama düğmesine basıyorsunuz , 1 kere daha , 1 kere daha asansörün kapıları kapanıyor ama siz o düğmeye bastığınız için mi kapandı yoksa zaten kapanacaktı da siz tam zamanında mı bastınız?
Adamlar 46. Kata 32 s de çıkmayı sağlayan asansör teknolojisii geliştirmiş,herhalde kapının kapanmasını sağlayacak teknolojiyi bulma kısmında  sorunları  yoktur diye düşünürken konuyu araştırmaya başladım ve o düğme gerçekten de işe yaramıyormuş ; hepsi olmasa da çoğu asansörde asansörün kapanma süresi belli kurallara tabi olduğundan ondan daha kısa sürede kapanması mumkun değil.
Ama yine de orada bir düğme var…


İşe yaradığını düşündüğünüz ama gerçekte işe yaramayan bu tip bir başka düğme de trafik ışıklarında var
Karşıya geçmek için düğmeye basınız, bastık ; peki karşıya geçtik mi – hayır ; demek ki  yanlışlık daha tanımda başlıyor hadi onu görmezden gelip düğmeye bir daha bastık yeşil yandı mı  bir süre sonra –evet ama siz düğmeye bastığınız için mi yandı yoksa siz tam zamanında bastığınız için mi yeşil yandı . İster inanın ister inanmayın ; bu düğmelerin çoğu işe yaramıyor…



Peki o zaman bu düğmeler niye var ? Size kontrol ilizyonu yaşatmak için varlar .Düğmeye bastın kırmızı ışık yandı , düğmeye bastın  yeşil ışık yandı ; bir başka düğmeye bastın bombayı ateşledin


İşe yaramayan bu tür düğmelere mekanik plasebo deniyor .Plasebo etkisinden geliyor.
Peki plasebo eetkisi nedir?Tıbbi olarak hiçbir etkisi olmayan ilacın telkine bağlı olarak etki meydana getirmesi haline denir.
Hastaya bak bu sana cok iyi gelecek diye hap yerine boyalı şeker verirsiniz ve bazı durumlarda bunun işe yaradığını görürsünüz. Hasta iyileşir ya da aaa hepimiz hastayooz.
Düğmeye basıyoruz ve kapı kapanıyor , beyniniz bunu basit bir sebep sonuç ilişkisine bağlıyor ve kontrolün onda olduğunu sanıyor ,
Eee teknolojinin amacıyda buydu zaten sizi daha iyi hissettirmek;



Ofislerde işe yaradığına inanmayı çok istediğim bir başka düğme daha var;termostat düğmesi ; ofisin sıcaklığını ayarlamak için dijital bir gösterge bile koymuşlar,hemen sıcaklığı ayarlamak için oda sıcaklığı 24 e getiriyorum ama sıcaklık bildiğini okumaya devam ediyor..Çünkü o düğmelerin çoğu işe yaramıyor.

Ofislerde merkezi bir sistem tarafından ısıtma soğutma işlemleri ayarlandığı için ofisleri  yüzde 72 sinde oda sıcaklığını ayarlamak mümkün değil , o yüzden bu yerlerin çoğuna dammy =aptal termostat konuyor hatta bazı yerlerde daha da ileri gidilerek küçük bir mekanizma siz düğmeye bastığınızda fan sesi çıkartmak için ayarlanmış ,
Düğmeye bastığınızda siz gerçekten içerideki havanın ısınmaya ya da soğumaya başladığını düşünüyorsunuz  böyle bir durumda 2 bilimsel kavramı gözlemliyoruz



Bunlardan ilki pavlovun klasik şartlanma prensibi (bilirsiniz pavlovun kopecıklerini)
Ofiste çalışan kişi termostatın düğmesine basıp bir ses duyunca evindeki klimanın işe yaradığını düşünen beyni ofiste de işe yarayacağını düşünüyor daha sonrada plasebo etkisini devreye giriyor ve düğmeye basınca daha iyi hissedeceğini bildiği için düğmeye basıyor.
2.si iklimlendirme mühendisi joe olivieri nin bir sözü şöyle diyor
Isı konforunun %90 ı mental % 10 u fizikseldir..
Sebepleri sonuçlarla ilişkilendiren beynimiz biri süre sonra belli davranış kalıpları üretmeye başlıyoruz. Beklemeye tahammül edemeyince düğmeye basaıyoruz , panık olunca düğmeye basıyoruz, ısınınca ya üşüyünce düğmeye basıyoruz,dünyayı kurtarmak istediğimizde hatırlayın filmlerden 4 8 13 22 41 deyip düğmeye basıyoruz.

Gerçekten işe yarayıp yaramayacağını düşünmeksizin bu düğmeye basma  hareketi  bizi rahatlatmaya yetiyor .



Hatta dahası var :Eskiden düğmeler yeriine halat teknolojisi de kullanılırmış
Selimiye Camii yapılırken küçük bir çocuk Mimar Sinan’a geliyor ve minarenin yamuk olduğunu söylüyor.Mimar Sinan da durur mu  , minareye halat bağlatmış, çocuk tamam diyene kadar minareyi isçilere çektirmiş işte buda mekanik pleasebo etkisinin en güzel  örneklerinden çünkü işçiler mantıken halatla minareyi oynatmamış , sadece çocukta böyle bir etki bırakmışlardır . (Bakınız bir duvara dayandığınızda duvar hareket etmiş oluyor mu ? )


Bütün hayatımız boyunca düğmelere basıyoruz ve bunun sonucunda da bir şeyler olduğunu zannediyoruz , kontrolün bizde olduğunu sanıyoruz ama değil yine de bu düğmeler bir şekilde işe yarıyor
Belki de kontrol edebilecceğimiz yagane şey olan bizi daha iyi hisettiriyor…


Gördüğünüz gibi birçok düğmeye , onlar çalışmasa da  basıp  çalıştığı konusunda beynimizi kandırabiliyormuşuz.
Evet belki o mutluluk butonları da çalışmıyor bilemiyorum ama beyninizi mutlu olduğunuza inandırmak , ya da gerçekten mutlu olmak sizin elinizde .
Sadece kendi butonunuzu tasarlamasını bilin ve ihtiyacınız olduğunda basın ; Ha işe yaramazsa; biliyorsunuz  başta dediğim gibi bazen teknik arızalar yaşanabiliyor lütfen butona basmaya devam ediniz J Mutlaka çalışacaktır.
Düğmeler sizde kalabilir J Umarım yazıyı beğenmişsinizdir ; sürçü lisan ettiysem affola J Söz verdiğim gibi 2 dk da bitirdim .Şimdi sözü iç sesinize bırakıyorum .
Teşekkürler .

Ek not : Gülerken kullandığımız kas sayısı ; somurturken kullandığımızdan çok az yani gülmek somurtmaktan/üzülmekten daha kolay …
Gülün ; gülümsetin J