Blogun Sana Diyor ki :

KEŞFETMENİN GÜCÜ SENİNLE OLSUN!

Mutluluk Butonu

Merhaba arkadaşlar
Normalde insanları motive eden taraflarda olurdum ama son zamanlarda kendimi bile motive etmekte zorlanıyorum ; malum kötü olaylar , kötü zamanlar …
Şimdi sizlere bu kötü zamanlarda nasıl motive olabileceğimizi basitçe bir taktikle anlatmaya / önermeye çalışacağım ; dilim döndüğünce….
Yazıyı okumanız yaklaşık 2 dakika sürecek ; çok abuk subuk bir konuyu seçtim sizlere sunmak için ;
‘ keşfetmenize bırakıyorum’



Şimdiiii  hazırsanız başlayalım yazımız aynı zamanda interaktivite içerdiğinden zaman zaman durup uygulamalar yapacağız.İlk olarak sizden gözlerinizi 5 saniyeliğine kapamanızı ve bir buton hayal etmenizi isteyeceğim ; evet evet tam da ondan kocaman , kırmızı olandan …
Şimdi açın gözlerinizi , sahiplenin o butonu , yazı boyunca hiç bırakmayın ;)
Herkes elindeki butonların  ne işe yaradığını soruyordur muhtemelen ki ben onlara mutluluk  butonu diyeceğim yazım boyunca ; keşke imkan olsaydı da buton yaptırabilseydim sizlere ama hayal edip  aynı işlevi sağlayabileceğimize inanıyorum .
Evet , peki nedir bu  mutluluk butonu; adından da anlaşılacağı gibi basınca mutluluğu sağlayan şey . o yüzden eğer mutlu olmak istiyorsanız ; lütfen butona basmayı unutmayınız. Ha işe yaramazsa; biliyorsunuz bazen teknik arızalar yaşanabiliyor lütfen butona basmaya devam ediniz J Mutlaka çalışacaktır.

Çalışacağını nerden biliyorum kısmına gelelim .
Çalışacağını biliyorum çünkü günlük hayatımızdaki birçok butonla benzer çalışma mantığına sahip.
İster inanın ister inanmayın tüm teknolojik araçların tek bir amacı var sizi mutlu etmek , bazıları bunu gerçek çözümlerle sağlarken bazıları sizi kandırarak bunu yapar.
Şimdi bu sunumu okumaya  devam etmek için lütfen mutluluk butonlarına basmaya devam edin J
(Dıt sesi sesi çalar)

Evvet örneklerimize başlayalım :
Her ne kadar merdivenleri çok sevsem ve mümkün olduğunca yürüsem de asansör teknolojisine de  karşı değilim ; benim derdim asansördeki düğmelerle .
Kendisine bastıktan sonra asansörün kendinize gelmesini hızlandıramayan asansör düğmesinden bahsetmiyorum,  asansöre bindikten sonra kapıların kapanmasını sağlayamayan asansör düğmesinden bahsediyorum.
Asansöre  biniyorsunuz sonra kapı kapama düğmesine basıyorsunuz , 1 kere daha , 1 kere daha asansörün kapıları kapanıyor ama siz o düğmeye bastığınız için mi kapandı yoksa zaten kapanacaktı da siz tam zamanında mı bastınız?
Adamlar 46. Kata 32 s de çıkmayı sağlayan asansör teknolojisii geliştirmiş,herhalde kapının kapanmasını sağlayacak teknolojiyi bulma kısmında  sorunları  yoktur diye düşünürken konuyu araştırmaya başladım ve o düğme gerçekten de işe yaramıyormuş ; hepsi olmasa da çoğu asansörde asansörün kapanma süresi belli kurallara tabi olduğundan ondan daha kısa sürede kapanması mumkun değil.
Ama yine de orada bir düğme var…


İşe yaradığını düşündüğünüz ama gerçekte işe yaramayan bu tip bir başka düğme de trafik ışıklarında var
Karşıya geçmek için düğmeye basınız, bastık ; peki karşıya geçtik mi – hayır ; demek ki  yanlışlık daha tanımda başlıyor hadi onu görmezden gelip düğmeye bir daha bastık yeşil yandı mı  bir süre sonra –evet ama siz düğmeye bastığınız için mi yandı yoksa siz tam zamanında bastığınız için mi yeşil yandı . İster inanın ister inanmayın ; bu düğmelerin çoğu işe yaramıyor…



Peki o zaman bu düğmeler niye var ? Size kontrol ilizyonu yaşatmak için varlar .Düğmeye bastın kırmızı ışık yandı , düğmeye bastın  yeşil ışık yandı ; bir başka düğmeye bastın bombayı ateşledin


İşe yaramayan bu tür düğmelere mekanik plasebo deniyor .Plasebo etkisinden geliyor.
Peki plasebo eetkisi nedir?Tıbbi olarak hiçbir etkisi olmayan ilacın telkine bağlı olarak etki meydana getirmesi haline denir.
Hastaya bak bu sana cok iyi gelecek diye hap yerine boyalı şeker verirsiniz ve bazı durumlarda bunun işe yaradığını görürsünüz. Hasta iyileşir ya da aaa hepimiz hastayooz.
Düğmeye basıyoruz ve kapı kapanıyor , beyniniz bunu basit bir sebep sonuç ilişkisine bağlıyor ve kontrolün onda olduğunu sanıyor ,
Eee teknolojinin amacıyda buydu zaten sizi daha iyi hissettirmek;



Ofislerde işe yaradığına inanmayı çok istediğim bir başka düğme daha var;termostat düğmesi ; ofisin sıcaklığını ayarlamak için dijital bir gösterge bile koymuşlar,hemen sıcaklığı ayarlamak için oda sıcaklığı 24 e getiriyorum ama sıcaklık bildiğini okumaya devam ediyor..Çünkü o düğmelerin çoğu işe yaramıyor.

Ofislerde merkezi bir sistem tarafından ısıtma soğutma işlemleri ayarlandığı için ofisleri  yüzde 72 sinde oda sıcaklığını ayarlamak mümkün değil , o yüzden bu yerlerin çoğuna dammy =aptal termostat konuyor hatta bazı yerlerde daha da ileri gidilerek küçük bir mekanizma siz düğmeye bastığınızda fan sesi çıkartmak için ayarlanmış ,
Düğmeye bastığınızda siz gerçekten içerideki havanın ısınmaya ya da soğumaya başladığını düşünüyorsunuz  böyle bir durumda 2 bilimsel kavramı gözlemliyoruz



Bunlardan ilki pavlovun klasik şartlanma prensibi (bilirsiniz pavlovun kopecıklerini)
Ofiste çalışan kişi termostatın düğmesine basıp bir ses duyunca evindeki klimanın işe yaradığını düşünen beyni ofiste de işe yarayacağını düşünüyor daha sonrada plasebo etkisini devreye giriyor ve düğmeye basınca daha iyi hissedeceğini bildiği için düğmeye basıyor.
2.si iklimlendirme mühendisi joe olivieri nin bir sözü şöyle diyor
Isı konforunun %90 ı mental % 10 u fizikseldir..
Sebepleri sonuçlarla ilişkilendiren beynimiz biri süre sonra belli davranış kalıpları üretmeye başlıyoruz. Beklemeye tahammül edemeyince düğmeye basaıyoruz , panık olunca düğmeye basıyoruz, ısınınca ya üşüyünce düğmeye basıyoruz,dünyayı kurtarmak istediğimizde hatırlayın filmlerden 4 8 13 22 41 deyip düğmeye basıyoruz.

Gerçekten işe yarayıp yaramayacağını düşünmeksizin bu düğmeye basma  hareketi  bizi rahatlatmaya yetiyor .



Hatta dahası var :Eskiden düğmeler yeriine halat teknolojisi de kullanılırmış
Selimiye Camii yapılırken küçük bir çocuk Mimar Sinan’a geliyor ve minarenin yamuk olduğunu söylüyor.Mimar Sinan da durur mu  , minareye halat bağlatmış, çocuk tamam diyene kadar minareyi isçilere çektirmiş işte buda mekanik pleasebo etkisinin en güzel  örneklerinden çünkü işçiler mantıken halatla minareyi oynatmamış , sadece çocukta böyle bir etki bırakmışlardır . (Bakınız bir duvara dayandığınızda duvar hareket etmiş oluyor mu ? )


Bütün hayatımız boyunca düğmelere basıyoruz ve bunun sonucunda da bir şeyler olduğunu zannediyoruz , kontrolün bizde olduğunu sanıyoruz ama değil yine de bu düğmeler bir şekilde işe yarıyor
Belki de kontrol edebilecceğimiz yagane şey olan bizi daha iyi hisettiriyor…


Gördüğünüz gibi birçok düğmeye , onlar çalışmasa da  basıp  çalıştığı konusunda beynimizi kandırabiliyormuşuz.
Evet belki o mutluluk butonları da çalışmıyor bilemiyorum ama beyninizi mutlu olduğunuza inandırmak , ya da gerçekten mutlu olmak sizin elinizde .
Sadece kendi butonunuzu tasarlamasını bilin ve ihtiyacınız olduğunda basın ; Ha işe yaramazsa; biliyorsunuz  başta dediğim gibi bazen teknik arızalar yaşanabiliyor lütfen butona basmaya devam ediniz J Mutlaka çalışacaktır.
Düğmeler sizde kalabilir J Umarım yazıyı beğenmişsinizdir ; sürçü lisan ettiysem affola J Söz verdiğim gibi 2 dk da bitirdim .Şimdi sözü iç sesinize bırakıyorum .
Teşekkürler .

Ek not : Gülerken kullandığımız kas sayısı ; somurturken kullandığımızdan çok az yani gülmek somurtmaktan/üzülmekten daha kolay …
Gülün ; gülümsetin J




Her Üniversitede Mutlaka Bulunan 15 Öğrenci Tipi

Malumunuz kısa zaman içinde okullaraçılıyor;bir sürü insan okula gitmek yeni arkadaşlıklar kurmak ,kendini geliştirmek gibi birçok sebeple meraklanıyor ve heyeccanlanıyor.
Üniversitede her tip var derler ya ; evet doğru cidden öyle işte sizlerle üniversitenin ilk gününde karşılaşabileceğiniz 15 Tip:
1.   Değişikler:
Bu kişilerin ruh halleri genellikle haber bültenleri gibi değişken olup mavi , yeşil , pembe gibi değişik renklerde olur .Kolayca fark edilebilirler.Saç renkleri mevsimlere aylara göre değişmekle birlikte en çok Taksim , Kadıköy gibi semtlerde yaşarlar.

2.Arka Sıradakiler :
Bu kişiler konuşmamaya resmen yemin etmişlerdir, derslere gelir arka sıralara oturur ve giderler…Okulun ağır abilerinden ve en esrarengiz tiplerdendir.

3.Durduramazlar :
Uykuyu sevmez , derslerin yanında mutlaka bir şeyler yapar ; part time bir işe girir , üniversite kulüplerinde aktif görev alır , partylere katılır . Enerjileri asla bitmez sürekli bir yerden başka bir yere koştururlar.

4.Business’çiler:
Daha okulun ilk gününden kendini belli ederler , her gün sanki mesaiye başlamışlar gibi grand tuvalet gelirler.Siyah pantolon ,beyaz gömlek ve topuklu ayakkabılardan kolayca fark edilebilirler.

5.Siyasallar :
Her görüşe göre değişmekle birlikte saç kesiminden bıyık tarzında parka seçiminden renklere kadar farklı farklı giyerek kendini belli ederler.

6.Kumarcılar :
Batak okey ya da king oynamaktan zamanın nasıl geçtiğini bilmezler , en sevdikleri kahvecileri bulup  hesabı oyunu kaybedene ödetirler.Bu tip kişilerin genel özellikleri devamsızlıkları sınırda olmalarıdır.

7.Hipsterlar :
Farklı bölümden olsalarda beraber takılıp vakit geçirirler , hipsterlıgı kelimenin tam anlamıyla yaşarlar

8.Aşk Müptelaları :
Dedikodunun dibine vurup okulda olan her türlü aşk ayrılık hoşlanma olayından haberdarlardır.Bu konularda uzmanlaşanlar bir sonraki adım olarak çöpçatanlığa terfi ederler.

 9.Vurucu Team:
Grup halinde takılırlar, ortak amaçları saçma sapan sorular sorup hocaya vurgun yapmaktır; hocaların teneffüslerine  el koyan tiplerdir.Genelde tüm sınıfa  ödev verilmesine sebep olurlar , asla susmazlar her şeyi kendilerinin bildiğine inanırlar ve sınıfta daima ön sıralarda otururlar.

10.Fitness’çılar:
Asla hasta olmazlar , düzenli spor yapar  fitness salonlarına okul açılır açılmaz yazılır ve slim fit kıyafetler giyerler.Yanlarından spor çantaları eksik olmaz.

11.Party ‘ciler:
Bulunduğu üniversitenin tüm party lerine ve eğlencelerine katılırlar; gece hayatları üst düzeydir .Mekanlar konusunda tam bir gurmedirler ;facebookta arkadaş sayısı 2000 civarlarındadır.

12.Zeki Ama Çalışmazlar:
Üniversite boyunca hiç ders kitabı vs almazlar sınavlara çok nadir çalışırlar , ama dersi genelde yüksek harf notuyla verirler.

13.DGS’ciler:
Üniversiteye dikey geçişle gelmiş , sınıfın yaş ortalamasından daha büyük yaşlara sahip , sınıfın abileri ya da ablalarıdır. Harbi cana yakın ve yol göstericilerdir.

14.Avrupa’cılar:
Erasmus, Work and Travel ve Interrail gibi çeşitli öğrenci programlarını yakından takip ederler ve ilk fırsatta yurt dışına çıkmaya çalışırlar.

15.Kulüpçüler:

Zorlukları olsa da asla unutamayacağınız anılarınızı biriktireceğiniz, en güzel dostlukları ve en güzel deneyimleri yaşayacağınız  birlikte kahkahalara boğulabileceğiniz harika bir ekip kulüpçüler.
Birçok üniversitede onlarca üniversite kulübüne kolayca kayıt olabilirsiniz.
Bunlar arasında En Aktif İş ve Kariyer kulübü :  Kalite  ve Verimlilik Kulübü.

http://ytukvk.org.tr/

Havaalanında Zaman Kazanma Yolları , Trickleri

Havaalanında Zaman Kazanma Yolları , Trickleri 



Selamlar , uzun süre uçuş yapınca ve çoğu zaman uçuşlarıma koşa koşa yetişince  yaşadığım şeylerden birkaç ders çıkardım  ; bunları sizlerle paylaşmak istiyorum . Eğer ki siz de geç kalan biriyseniz işte ‘’Geç Kalmama Trickleri’’ :


1 – Yurt dışına çıkış yapacaksanız mutlaka harç pulunuzu pasaport kontrolüne girmeden alın ; eğer unutkan bir yapınız varsa alarmınızı kurunuz , to do listenize yazınız J

2-Güvenlikten geçmekte sorun yaşamamak ve hızlı geçmek adına mümkün mertebe kolay giyilebilir ; çıkarılabilir rahat şeyler giyiniz. Cool imajından ödün vermemek adına bunu yapmazsanız güvenlikle daha iyi anlaşırsınız .

3- Özellikle kadınlar için  : Makyajla uçuş öncesi vakit kaybetmek yerine makyajınızı uçuş sonrası zamana bırakın böylece valiz bekerken oyalanmak için de zaman  kazanmış olursunuz .Ayrıca 2 kere makyaj yapmamış olursunuz.

4-El bagajınıza 100 ml den fazla sıvı almayınız aksi halde güvenlikle sorun yaşamanız kuvvetle muhtemel .Değerli parfümlerinizi çöpe atabilirsiniz istemesenizde ; bu yüzden onları alt bagaja veriniz.

5-Psikolojik olarak insanlar ilk önce ortadaki sıralara yönelir , kenarlardaki sıralarda daha az insan vardır ; onları seçerseniz daha hızlı geçebilirsiniz.



6-Uçağa geç kalıyorsanız mutlaka koşun ve öncelik isteyin.

7-Cebinizdeki bozuk paraları  çantanıza ya da cüzdanınıza koyun ;  telefonunuzu ve kemer gibi aksesuarlarınızı da x-ray e gelmeden el bagajına koyunuz. İşlemler için sadece kimliğinizin yanınızda olması yeterli …

8-Elektronik cihazlaları ve sıvı barındıran eşyaları kolay ulaşılabilir yerlere koyunuz böylece güvenliğin talebi olduğunda hızlıca çıkartıp koyabilirsiniz.

9-Anonslara dikkat ediniz, kapılar uçuşlar değişebiliyor . Kulaklığınız sizin duymanıza engel olmasın.

10- Kuyruğa takılmamak için muhakkak online check-in yapınız , eğer bagajınız yoksa biniş kartı bile almanıza gerek yok telefonunuza gelen kodla uçağa binebilirsiniz.



11- Şayet bir sıradaysanız bu süreyi belgelerinizi kontrol etmek için değerlendirebilirsiniz.

12-Seyahat öncesi seyahat bilgilerinizi telefona indirin veya çıktısını alın ; her zaman internet bağlantısı bulamayabilirsiniz.

13-Herhangi bir sorun yaşadığınızda firmanın supervisor u ile iletişime geçiniz ; firmanın sırasının  başında ona ulaşabilirsiniz. Her türlü yetkiye sahiptir .Ağlayıp sızlamak bazen işinize yarayabilir.

14-Uçakta ön koltukları daha önceden alabiliyorsanız alınız ; bu sayede uçaktan iniş ve binişiniz daha hızlı olacaktır.

15-FAST TRUCK sistemi ile Vip geçiş sağlayıp sıraya takılmadan uçağa geçebilirsiniz; ama ücretlidir .Bazı kampanyalarla ücretsize bulabilirsiniz..

16-Araçla geliyorsanız vale hizmetinden yararlanıp hız kazanabilirsiniz ; çoğunlukla ücretlidir ama bazı banka kartlarında ücretsiz kampanyalarda mevut.




Son olarak sakin kalın , korkmayın ,soru sorun , ÖNCELİK isteyin ! Ben son seferimde Sabiha Gökçen giriş kapısından uçağa 10 dakika da geldim 2 X-ray ‘dan geçtim , biniş kartımı aldım ve hatta valizimi de aşağıya bırakmıştım . İnsan istedikten sonra yapılabiliyor. Ama sonunda bayağı terlemiştim . Yetişebilirsiniz. You can do it :) 
...
...
...
...
...

Finlandiya Gezi Notları FinRail


Finlandiya Gezi Notları FinRail 

      Merhabalar , uzun bir aradan sonra yine karşınızdayım , bu sefer size büyük bir heyecanla Finlandiya ‘yı anlatmak , betimlemek istiyorum .Umarım seversiniz. Bu sefer anıları yazmak fotoğraflamak adına pek not almadım , resim çekmedim . Akışına bıraktım .

Finlandiya'nın en meşhur mekanlarının görüntüsü 

Let’s Start : s

1.       Finlandiya ‘ ya Ulaşım :
Şehre Avrupa’dan trenle , Estonya’dan feribotla , Rusya ve sınır ülkelerinden otobüsle , diğer bölgelerden uçakla ulaşılabilir .
Uçak biletleri oldukça pahalı kış sezonunda git –gel 500-600 tl iken yaz sezonunda 800-900 tl civarındadır.
Kışı seviyorsanız ve az para harcamaktan yanaysanız – #kışınfinlandiyabambaşkadır
Yazın hava her şeyi yapmayaa daha müsait  İstanbul 40 C iken Helsinki 15 C ydi. İnanılmaz serin bir hava J
Kuzey ışıkları


2.       Gün Işığı :
Eğer ülkenin  kuzeyine  doğru giderseniz ‘’kuzey ışıklarını’’ görebilirsiniz. Kuzeyde 6 ay gündüz 6 ay gece muhabbeti resmen geçerli , ama ne tam aydınlık ne tam karanlık ; ortaya karışık  …
Güney Finlandiya ‘da gün ışığı 22 saat boyunca olmakta , Finlandiya ‘da kaldığım ilk günlerde uyuyamamıştım . Pencereleri sarmıştık . Gece 00 ‘ da bile ormanda koşup zıplayarak yürüyebilirsiniz.Kalan 2 saat de tam karanlık değil .

3.       Gündelik Yaşam :
Ekonomi açısından oldukça pahalı bir şehir. Türkiye  ile kıyaslarsak fiyatlar olarak tl yi € ya çevirirsek ortalama olarak ücretler aynı . Ama bizim 3 katımız ; eger gidecekseniz yanınızda 3X3 lük bir çarpım tablosu iş görür.

4.      Şehir İçi Ulaşım :
Ülkede bölgese ticketlar satılıyor ort. 3 saat geçerli olanlar  5.5 € , tüm günlükler 12€  .
5.       Coğrafya :
Tam bir karadeniz iklimi hehehehe , yeşil  bölgeler, deniz , havası , suyu, doğası . Ayrıca çok çok göl var.Hava değişken. Devlet yeşilliği yıkıp ranta açmak yerine iç içe yaşamayı seçmiş . Ülkenin en büyük 2. Şehri bir ormanda ve içinde otobüs hatları vs her şey  doğayı bozmayacak şekilde yer alıyor

Run forest Run , trekking sahaları , cennet
.
6.Fin Eğitim Sistemi :
 Hep överler ya , cidden haklılar adamlar aşmış çoğu şeyi ; özetle tecrübeye ve insana değer veriyorlar. 4 ay tatilleri var mesela ama çalışıyorlar , stajlar , işler vs boş durmuyorlar .

7.Barınma :
Oldukça pahalı bir ülke min 30-50 € dan başlıyor hostel fiyatları , kışın kesinlikle dışarda kalamazsınız ama yazın çadır atabilirsiniz. Eğer para vermek istemiyorsanız couchsurfing i de deneyebilirsiniz.
Sauna Kültürü


8.Sauna :
Adamlarda öyle bir sauna kültürü var ki , her evde bir sauna , her köşede bir sauna ; arabalar tekneler sauna. Çoğu halka açık ve kullanılabilir. Yaz kış kullanılıyor .
Kışın sauna + buzlu göle atlayış + sauna şeklinde bir şey yapıyorlar.Yazında benzer .
Ortalama 80 C oluyor . Such as Hell . Fucking sauna
Bir diğer detay saunalar çoğunlukla kız erkek mix and onların kültüründe saunalara çıplak girmek gerekiyor eğer girilmezse böyük saygısızlık  kfglsfsd.   Fucking sauna 

9.Gezilecek Yerler : (Kabaca)
 A. Helsinki – City Center , a lot of museum , art , katedral falan filan çokzel gidin .
B. Espoo – Run Forest Run ,  sessiz sakin takılmalık
C. Suommelina  -  Adalar ; çokzel şiddetle tavsiye ederim . Mutlaka 1 gün ayırınız.
D.Hemmelina – Başka bir ada
E. Göller Bölgesi – Muhakkak yüzün trekking yapın . Oldukça güzel manzaralar çıkıyor
F. Kuzey ışıklar #TheNorthRemeber . . .
Old Squere

Kışın sauna ve buzlu göl ikilisi 

Ülke haritada kadına benziyor




10. Finlandiya İzlenimleri
The North is remember , gerçek kuzeylileri bulabileceğiniz bir yer ,
·         Son derece refah , (Refah düzeyi dünyada  3.)
·         Güvenli , (Adamların en büyük korkusu geyik saldırıları )
·         Modern ( Nokia gibi şirketlerin yuvasıydı )
·         Yeşil , çevre ile barışık ( 188.000 göl var , yeşil yüz ölçümünü söylemiyorum bile , hatta Espoo 2. Büyük şehriydi ve ormandan ibaretti )
·         Yaklaşık 5-6 milyon bir nufüs ‘u var
·         Herkes sarışın mavi gözlü , (Ciddi anlamda herkes)
·         2 resmi dili var : fince ve Isveççe
·         Yazın 22 saat gün ışığı , 2 saat karanlık ( tam koyu karanlık değil )
·         Karadeniz iklimi gözüküyor ( Her an yağmur yağabilir )
·         Rize’ye doğal hayat olarak çok benziyor ( Dağları yok ehhehee)
·         Sauna Kültürü mikimmil
·         Schengen ülkesi
·         Ülke haritada dans eden bir kadına benziyor.
UK nin London eye i varsa Finland in Fin Eye i var :)

Helsinki Katedral

Suommenlina Adası

Kuzey Işıkları 

Başka bir Katedral



Endüstri 4.0 Notları


İndustry 4.0- Endüstri 4.0


   Yeni bir devrim gerçekleşiyor ,belki de evrim; sessiz ve sakin… Aslında ‘Ben geliyorum ‘ diyor da kulağımızı kapıyoruz sadece…
          Çağımızın yeni endüstriyel vizyonu olan dördüncü sanayi devremi gerçekleşiyor.Hani birçok kişinin korku ütopyalarında yer alır ya ; makineler insanların yerine geçecek . Gerçekten de durum ve gidişat o yönde .

          Bu devrimle artık fabrikalar –karanlıkta – çalışabilecek , insan faktörü minimuma inip otomasyon  sistemleri yaygınlaşacak. Mavi yakalıların görevleri yavaş yavaş son bulurken ; yeni beyaz yakalılar türeyecek bu makinelerin kontrolü için.



                                   Peki nedir bu İndustry 4.0 ?
Endüstri 4.0 terim olarak dördüncü sanayi devrimi anlamına gelmektedir.Fazla kavrama girip beyin bulandırmaktansa özetle makinelerin dile gelip birbirleriyle konuşup üretimi gerçekleştirmesi diyebiliriz.




İndustri 4.0 ‘ın amacı ne ?

Endüstri 4.0 temel olarak Bilişim Teknolojileri ile Endüstriyi bir araya getirmeyi hedefliyor.

First of all ? Ana bileşenlerinden ilki Yeni Nesil Yazılım ve Donanım, yani bugünün klâsik donanımlarından farklı olarak düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten, ancak bir o kadar da yüksek güvenilirlikte çalışan donanımlar ve bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerinin kaynak ve bellek kullanımı açısından tutumlu olması hedefidir.


Moreover ? Belki de en önemli bileşen ise Cihaz Tabanlı İnternet (İng. İnternet of Things), yeryüzündeki tüm cihazların birbiriyle bilgi ve veri alışverişi için kullanıldığı, her türlü araç gerece entegre edilmiş, sensör ve işleticilerle donanmış, İnternet bağlantılı akıllı elektronik sistem bu sisteme kısaca Siber-Fiziksel Sistemler de diyebiliriz.

So ? Üretim sürecinde fabrikalardaki makinelerde siber-fiziksel sistemlerin kullanılması demek insanlardan neredeyse bağımsız olarak kendi kendilerini koordine ve optimize ederek üretim yapabilecek 'akıllı fabrikalar' demektir. Eğer Endüstri 4.0 stratejisi gerçekleşirse üretim süresi, maliyetler ve üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarı azalacak, üretim miktarı ve kalitesi artacak.



Bundan önceki 3 devrim neydi ?

İlk sanayi devrimi su ve buhar gücü ile üretim mekanizmasının üzerine kuruluyken, onu ikinci sanayi devrimi olan elektrik enerjisi yardımı izledi. Daha sonrasında ise üçüncü sanayi devrimi olan dijital devrim gerçekleşerek elektronik kullanımı arttı. 



İndustry 4.0 ‘ın artıları nelerdir?
-Ekonomik büyüme
-Yeni iş alanları
-Kalıcı değer ve iş güvenliği
-Daha fazla verimlilik

İndustry 4.0 ‘ın karşılaştığı zorluklar nelerdir?
-Yeni bir alan olduğu içi bilgi ve beceri eksiği
-İş gücü talebinin azalması, departman fazlalıkları ,
-Şirketlerin isteksizliği




İndustry 4.0 ‘ın etkileri neler olacaktır?
-Makine kontrolü artacak
-İş gücü azalacak
-Sosyo-ekonomik çalışma hayatına rahatlama
-Sanayi Pazar ilişkisi kuvvetlenecek



...

Emeğe Sağlık , Kaynakça :